Bu yazımda yapay zekânın odaklandığı bilgi aktarımı ve kişiselleştirme süreçlerine yaratıcı dramanın sunduğu katkılardan söz ettim.

Günümüzde yapay zekâ, öğrencilerin bilgiye erişimini büyük ölçüde hızlandırıyor ve kişiselleştirilmiş öğrenme fırsatları sunuyor. Ancak eğitim sadece bilgi vermekle sınırlı kalamaz. Bilgiyi deneyime, üretime ve sosyal etkileşime dönüştürmek; insan olmanın temel becerilerini geliştirmek, eğitimde asıl amacı oluşturmalıdır. İşte tam da burada yaratıcı drama, yapay zekâyı tamamlayan kritik bir yöntem olarak öne çıkıyor.

Türkiye’de Eğitimde Yapay Zekâ: Güncel Durum

• Milli Eğitim Bakanlığı, 2025–2029 dönemini kapsayan “Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planı”nı açıkladı. Bu strateji, öğretim programlarında YZ alanının artırılması, etkili karar alma için veri analitiği, etik ilkeler çerçevesinde YZ kültürünün oluşturulması gibi önemli hedefler içeriyor.

• Bakanlık ayrıca “Yapay Zekâ ve Büyük Veri Uygulamaları Daire Başkanlığı” kurarak, YZ’nin eğitimde güvenli ve stratejik kullanımını denetleyecek bir yapı oluşturdu.

• Ayrıca, “Fırsatları Artıran Eğitimde Yapay Zekâ Projesi (FEYZA)” kapsamında pilot uygulama olarak 20 okulda YZ atölyeleri açıldı, ve 4.800 öğretmen ile öğrenciye eğitim verildi. İleri aşamada 50.000 öğrencinin bu eğitim imkanından yararlanması hedefleniyor.

Tüm bu adımlar, YZ’nin eğitim sistemine entegrasyonunu hızlandırıyor ama hâlâ “öğretim sürecine insan odaklı katkı” ihtiyacı sürüyor.

Dijitalleşmenin Ötesinde İnsani Beceriler

Teknoloji, mekân ve zamandan bağımsız öğrenmeyi mümkün kılsa da eğitim yalnızca bilgi aktarımı değildir. İşbirliği, empati, eleştirel düşünce, merak ve yaratıcılık gibi insani beceriler, gelecekteki mesleklerin temelini oluşturacak. Dijital uçurum riskini azaltmak ve fırsat eşitliğini sağlamak için öğrencilerin dijital yetkinliklerin yanı sıra sosyal ve duygusal becerilerle de güçlendirilmesi gerekir.

Yaratıcı Dramanın Eğitimdeki Rolü

Yaratıcı drama, öğrencilerin bir konuyu, olayı veya fikri oyun temelli süreçlerde yaşayarak öğrenmesini sağlayan etkili bir yöntemdir. Bu yaklaşım;

• Yaratıcılık ve estetik duyguyu geliştirir,

• Empati ve iletişim becerilerini güçlendirir,

• Problem çözme ve eleştirel düşünmeyi teşvik eder,

• Akademik başarıya destek verir,

• Özgüveni artırır.

Bu yönleriyle yaratıcı drama, yapay zekânın odaklandığı bilgi aktarımı ve kişiselleştirme süreçlerine güçlü bir insani boyut kazandırır.

İki Yaklaşımın Bütüncül Etkisi

Yapay zekâ, öğrencinin bilgiye erişimini hızlandırırken; yaratıcı drama, bu bilginin deneyime, üretime ve sosyal etkileşime dönüşmesini sağlar. Öğretmenler, yapay zekânın kazandırdığı zaman avantajını yaratıcı drama ile öğrenci-öğretmen etkileşimini güçlendirmeye, takım çalışmalarını desteklemeye ve yaratıcı projeler geliştirmeye ayırabilir. Bu birliktelik, hem bilişsel hem de duygusal açıdan donanımlı bireyler yetiştirilmesini sağlar.

Geleceğe Hazırlayan Eğitim Modeli

Yapay zekâ çağında, yalnızca teknoloji odaklı değil; aynı zamanda insani becerilere de ağırlık veren eğitim modellerine ihtiyaç var. Yaratıcı drama, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesini sağlayarak onları eleştirel düşünen, empati kurabilen ve yaratıcı bireyler haline getirir. Yapay zekâ ile yaratıcı dramanın doğru şekilde harmanlanması, geleceğin eğitiminde hem akademik hem de sosyal-duygusal yönden güçlü bir nesil yetiştirilmesinin anahtarıdır.