Yaratıcı drama nedir diye merak ediyorsanız, yazımda aklınızdaki soruları aydınlatacak pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz.
Değişen dünya ve değişen insan kavramlarıyla beraber farklı eğitim yöntemlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç ve ilgi duyuyoruz. Özellikle geleneksel eğitimin yaratıcılıktan uzak, tek bir doğruyu kabul eden, didaktik, etkileşimsiz bir yapıda olduğunu varsayarsak, bu ihtiyacın nedenlerini daha iyi anlarız. Bu yöntemlerden en çok ön plana çıkan ve merak edilen “yaratıcı drama” dan sizlere bahsetmek istiyorum.
İsminde “drama” sözcüğünün bulunması nedeniyle zaman zaman tiyatro ile eşleştirilen yaratıcı dramanın öncelikle ne olmadığını anlatmakta fayda var. Çünkü tiyatro ile eşdeğer görülmesi bu alanın eğitimde kullanılan bir yöntem olduğu gerçeğini gölgelemekte.
Yaratıcı drama tiyatro değildir. Sebeplerine gelince;
Tiyatro | Yaratıcı Drama |
Yetenek gerektirir. | Yetenek gerektirmez. |
Sahnelenmek üzere ortaya konur. | Sahnelenmez ve seyircisi yoktur. |
Metin vardır. | Yazılı metin yoktur. |
Ömer Adıgüzel yaratıcı dramayı “ bir grupla beraber bir konuyu, olayı kendi yaşantılarından yola çıkarak tiyatrodaki rol oynama ve doğaçlama teknikleri aracılığıyla canlandırmak” olarak tanımlamıştır. Bu tanımdaki “rol oynama doğaçlama ve canlandırma” süreç içerisinde katılımcının işlenen konuyu deneyimlemesi, yaparak ve yaşayarak öğrenmesi, konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini gözden geçirmesi ve ortaya koyması için bir yol olarak kullanılmaktadır.
İletişim sözcüğü bizim için neyi ifade ediyor?
Şöyle bir örnekle konuyu biraz daha açabiliriz. “İletişim sözcüğü bizim için neyi ifade ediyor? “ sorusunu sorduğumuzda hepimizin bir öngörüsü vardır. Ancak yaratıcı drama atölyelerinde, yaşamımızda karşılaştığımız durumlar ve deneyimlerimiz ortaya konduğundan, öngörülerimizden öte “iletişim”in bizim için anlam ve önemini sorgulamaya başlarız. Canlandırmalar sayesinde farklı bakış açılarını gözlemleriz. En sonunda da süreçteki tüm deneyimlerimizi akıl süzgecimizden geçirerek “iletişim” ile ilgili yeni bilgiler edinir, farkındalık kazanırız. İşte yaratıcı drama çalışmalarında katılımcıların canlandırması için verilen “dramatik durumlar” katılımcılara bu konuda rehberlik eder.
Doğaçlama ve canlandırma aşamalarında katılımcılar herhangi bir metne dayanmadan, spontane, kendiliğinden ve doğal hareket ettiklerinden yaratıcılıkları da gelişir. Yaratıcı dramadaki “yaratıcı” sözcüğünün sebebi bir bakıma buradan gelmektedir.
Katılımcının yaratıcı, spontane ve doğal olmasını sağlayan unsurlardan biri “oyun”dur. İnsanın doğasında bulunan taklit ve “-mış gibi yapma” dürtüsü oyun ve drama arasında en büyük ortak noktadır. Oyun insanlığın gelişimi boyunca yaşamın temel dayanağı olan önemli bir etkinlik, insanın insanla kurduğu etkileşimdir. Oyunda ve toplumda etkileşimin ortak unsur olması, yaratıcı drama süreçlerinde de “oyun” dan faydalanma gereksinimi doğurmuştur. Katılımcılar oyun oynama güdüsü sayesinde bedensel, zihinsel ve duygusal olarak kendilerini canlandırma aşamasına hazırlama olanağı bulurlar.
Şu ana kadar yaratıcı dramanın iki temel noktasından söz ettim; bunlar rol oynama ve oyun. Kısaca yaratıcı drama “bir grubun, bir konuyu oyunsu süreçlerden faydalanarak deneyimlemesi ve bu sayede konu hakkında bilgi, tecrübe ve farkındalık kazanması” olarak özetlenebilir.
Yaratıcı dramanın tanımına ve sürecinde katılımcılara yaşattıklarına göz attığımızda tek bir doğrunun olmadığı, katılımcıların yaratıcılıklarını kullanıp geliştirebildikleri, soruların yanıtlarını kendilerinin buldukları, tüm süreç boyunca birbirleriyle etkileşim halinde oldukları ve bu etkileşim sayesinde doğal bir biçimde konuyu deneyimleyerek öğrendiklerini görmekteyiz.
Öyleyse tüm bunlardan yola çıkarak yaratıcı dramanın yaratıcılık, doğallık, etkileşim gibi özellikleri bulundurmasından günümüzün eğitim ihtiyaçlarını karşıladığını söyleyebiliriz.
İlk Yorumu Siz Yapın