Yaratıcı Dramanın her yaştan insanın eğitim ve gelişim ihtiyacını karşıladığını sık sık yazılarımda belirtiyorum. Uygulandığı alanları ve yaş dönemlerini tek tek anlatacağım ilk yazım, okul öncesi dönemi kapsıyor.
0-6 yaş arasındaki dönem gelişimin en önemli evresi olarak görülmektedir. Yeteneklerimizin, mizacımızın belirlendiği, zeka gelişimi sürecimizin büyük bir bölümünün tamamlandığı bir dönemden bahsediyorum. Yapılan çalışmalar hayal gücünün ve yaratıcılığın zeka gelişimine katkısını ortaya koymaktadır.
Bu dönemde insan gelişiminin en önemli parçası olan “oyun” çocuğun önemli vaktini almaktadır. Bu sayede bilgiyi öğrenir, bilginin yaşamdaki karşılığını bulur. Oyun sadece zihinsel olarak değil, duygusal ve bedensel olarak da kişilik ve zeka gelişimi açısından oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Yaratıcı Drama “dramatik oyun”dan ayrışır.
Yaratıcı drama ve “dramatik oyun” grupla birlikte yapılması ve rol oynamayı barındırması gibi özellikleriyle benzeşir. Ancak yaratıcı drama belli bir amaca yönelik olması, başlangıç ve bitiş süresinin belli olması, bir lider tarafından yürütülmesi gibi özellikleriyle “dramatik oyun”dan ayrışır.
Yine bu dönemde çocukların en çok oynadıkları oyunlar olarak “dramatik oyunları” gösterebiliriz. Dramatik Oyun çocukların çevrelerindeki olay ve karakterleri taklit edip deneyimledikleri, özgür bir ortamda yaşamın provasını yaptıkları doktorculuk, evcilik gibi oyunlardır. Grup halinde oynanır ve çocukların birbirleriyle iletişim kurmasını gerektirir. Çocuklar bu süreç içinde birbirlerine roller vererek çevrelerindeki durum ve olayları belli bir bitiş zamanı ve yönlendirme olmaksızın canlandırırlar.
“Dramatik oyun” yaratıcı drama süreçlerine geçmeyi kolaylaştıran bir unsurdur. Çünkü insan hangi yaşta olursa olsun yaşamın karşılığını “dramatik oyun”larda bulur. Bu sayede yaşamın karşılığını bulurken gerçekliği yeniden akıl süzgecinden geçirir, onu prova eder, kurgular ve değiştirmeye çalışır.
Oyun yaratıcılığı destekler.
Oyun, yaratıcılığı desteklemesinin yanı sıra diğer kişiler tarafından yargılanma korkusu olmaksızın rahat bir ortamda çalışma fırsatı sağladığı için eğitimde yaratıcı dramanın bir parçasıdır. Oyun yoluyla öğrenme çocuğun edindiği bilgileri hayata geçirmesini, kararlar vermesini, sorunları çözmesini, benlik duygusunun gelişmesini, dinleme ve ifade becerisinin gelişmesini, yaratıcılığının artmasını vd. sağlar. Yaratıcı drama sürecinde çocuğun zeka gelişimini, hayal gücünü destekleyen, yeteneklerini keşfetmesini sağlayan unsurlar kuşkusuz bu alanın “dramatik oyun”la benzeyen diğer yönleridir.
Sanayi toplumu olduktan sonra insanların gelişime ve eğitime merakı artmıştır. Özellikle de aileler çocuk gelişimine ve eğitimine eskisine oranla daha önem vermektedir. Bu da farklı eğitim modellerine duyulan ihtiyacı arttırmıştır. Yaratıcı drama çocukların en doğal ve keyifli eylemi olan oyundan faydalanması, çözüme soru sorarak ve yanıtları kendileri bularak ulaşmaları ve yaratıcılıklarını özgür bir ortamda ortaya koyabilmeleri bakımından ezberci eğitim modellerine karşı en iyi alternatiflerden biridir.
Bu yazı yorumlara kapalı.